16 Mayıs 2008 Cuma

İşletme Faciası

Yaklaşık 15-20 gündür süren raf düzenlemesi ve tadilat çalışması Kipanın başına bela olacağa benziyor. Bildiğiniz üzre Kipa Alışveriş merkezleri Tesco tarafından satın alındı; bu nedenle bir süredir tadilat çalışmalaro devam ediyor.Ancak gözden kaçırılan bir nokta var bu süre zarfında Kipa açık, ve insanlar alış veriş yapmaya devam ediyor ama ne derece sağlıklı bir alış veriş tartışılır???
Öncelikle Kipa, alış veriş sektöründe önde giden yerlerden biri ;Kipalar içersinde Çiğli Kipa en iyi ciroya sahip ancak şu anki tadilat ve düzenleme nedeniyle ciddi anlamda müşteri ve ciro kaybına uğruyor. Bu kadar yüksek ciroya ve kipalar içerisnde birinci sırada olan bir alışveriş merkezinin içersinde değişkliğe gidilmesi ve düzenleme yapılması başlı başına bir risk taşıyor; bunun yanı sıra bu değişikliğin şu ana kadar yirmi gündür sürmesi ve bakıldığında tahmini bir o kadar süreye ihtiyacı olması Çiğli Kipanın bu süre zarfında ciddi anlamda ciro kaybına neden olmaktadır ve ilerleyen dönemde bu kayıp devam edecektir.
Burdaki en büyük sorun anlaşılacağı üzre yönetim yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. Yönetimin ilerki zamanlarda bu tadilat bittikten sonra yapmış oldukları düzenlemenin onlara ne gibi bir getiri sağlayacağı da tartışılır;anlaşılacağı kadarıyla bu, Kipa yönetimin almış olduğu çok riskli bir karardır düzenlenmenin aldığı süre bakımından ve bu dönemde kaybedilen müşteri potansiyeli bakımından önemli bir noktadır.

15 Mayıs 2008 Perşembe

Pazarlamada İnovasyonun Önemi

Günümüzde müşteriye farklı ürün sunmak neredeyse tüm pazarlamacıların sorunu haline gelmiştir.Bunun sebebi gün geçtikçe artan rekabet…Pazarlamanın asıl amacı faydadan ziyade satış olduğu için artık yeni ve farklı ürün en çok satılan ürün haline geldi.Bu noktada inovasyonun önemi ortaya çıkıyor.Varolan üründe yapılan ufak bir dizayn değişikliği bile müşterinin ilgisini çekebilir.Varolan piyasada müşteri için çok fazla alternatif var ve dolayısıyla müşteri en iyi olana yöneliyor.Bu yüzden inovasyon pazar için çok gerekli bir kavram.

Gelişen ve değişen teknolojiyle birlikte sürekli bir üretim var yeni ürünler ortaya çıkaran ve diğer firmalar tarafından bunların taklidi yapılan.O yüzden pazarlamacı yaratıcı fikirler geliştirmeli ve inovasyon için yeni teknikler bulmalı.Örneğin;oldukça ünlü bir ketçap markası olan Heinz,ketçap şişesinde yaptığı ufak bir değişiklikle satışlarını oldukça artırdı.Yaptığı şey ise ketçap şişesini ters çevirip kapağını ters yöne takmak böylece şişe ters bir şekilde duruyormuş gibi görünüyor.Bu ufak değişiklik bile müşterinin ilgisini çekmeye yetmiş.

Sonuç olarak inovasyon pazarlamacılar için her geçen gün önemi artan bir kavram.Ve bu kurtlar sofrasında müşteriyi rakip firmayaya kaptırmamak için herzaman yeniliğin peşinden gitmek gerekir.

12 Mayıs 2008 Pazartesi

HAMILTON SENİ ARASIN

Bildiğiniz gibi geçen haftasonu İstanbulPark Formula1'in en önemli yarışlarından birine ev sahipliği yaptı. Gerçekten Formula fanatikleri için mükemmel bir 3 gündü. Dünyanın en hızlı arabalarının yarıştığı bu keyifli organizasyon sayesinde de ülkemiz bir kez daha vitrinde boy göstermiş oldu. 58 turlu bu zor mücadeleyi 3 sezondur olduğu gibi Ferrari takımın pilotu Felipe Massa kazandı.
Başlığa her ne kadar tezat olsa da Massa bu yarışı kazandı. Resmi sponsorlardan Vodafone yarış öncesinde Formula severleri heyecanlandıran müthiş bir kampanya başlattı: "Hamilton Seni Yanında İstiyor". Kampanyaya göre şartları yerine getiren 1 Formula tutkununu McLaren Mercedes pilotu Lewis Hamilton cep telefonundan arayarak İstanbul Park Pisti’nde kendisi ile bir tur atmaya davet edecek. McLaren Mercedes Takımı tarafından desteklenen F1’in ilk siyahi pilotu Lewis Hamilton ilk sezonunda şampiyonluğu kıl payı kaçırmıştı. Bu sezona iyi bir başlangıç yapamadı; ama şampiyonluğun en güçlü adaylarında biri yine Hamilton, Vodafone tarafından düzenlenen kampanyanın baş aktörü olmuş durumda. Vodafone, 9-11 Mayıs tarihleri arasında yapılan Türkiye Grand Prix’si kapsamında Formula 1 tutkunlarına Lewis Hamilton’la tur atma şansı sundu. Kampanyaya göre 2008 Türkiye Grand Prix’si için Vodafone web sitesi veya Vodafone Store’lardan bilet alanlar arasından yapılacak çekilişle belirlenecek bir şanslı kişi, Hamilton’un kendisine bizzat açacağı telefona yanıt vererek 10 Mayıs’ta efsane pilotla Formula 1 pistinde özel aracıyla birlikte tur atma şansını kazanacak.
Gerçekten muazzam bir kampanyaydı, talihli mutlaka kendisini kaybetmiştir o anda kim kaybetmezki Dünyanın en iyi pilotlarının birinin arabasında, tahmin edemeyeceğiniz bir hızla test sürüşü yapmak kimseye kolay kolay gelecek bir şans değildi. Teşekkürler Vodafone seneye bende mesajımı atacağım...

8 Mayıs 2008 Perşembe

YARATICILIK VE REKLAM

Bir pazara girerken her ne kadar piyasayı iyi analiz etmek,iyi segmentation yapmak ve düşük fiyattan satış yapıp fazla müşteri çekmek çok önemliyse en az bunun kadar,iyi ve akılcı reklam yapmak da müşterinin ilgisini çeken en önemli etkenlerden bir tanesidir.Çünkü müşteri ürününüzü yaptığınız reklam sayesinde tanır,kafasında şekillenen imaj ise sizin reklam yaparken büründüğünüz imajla doğru orantılıdır genelde.Ve yaratıcılık bu noktada ön plana çıkar,müşterinin kafasında ürünün konumlanmasına yardımcı olur.

Bunun en güzel örneklerinden bir tanesi kuş yemi üreten bir firmanın zekice yapmış olduğu bir çalışma:Firma,üzerinde kuş resmi ve adının olduğu billboardların üst kısmını kuş yemi koyacak şekilde ayarlamış ve oralara kuş yemlerini yerleştirmiş bu sayede civarda uçuşan kuşların uğrak yeri bu reklam billboardları olmuş,günün her saatinde billboardların üstü kuşlarla dolu.İnsanların çok ilgisini çeken ve kuşların ürüne itibar ettiğini düşündüren bir görüntü ve ürün hitap ettiği kitle ile buluşuyor.Ne dersiniz?Kuş yemini gerçekten sattıran bir reklam olmamış mı?Reklamın yaratıcılarını burdan tebrik ediyorum…

7 Mayıs 2008 Çarşamba

Valiz bekleme salonu

Turkiyede her ne kadar kumarhaneler yasak olsada bunun bir hava alanımızda bulunması kumarbazların kendılerıne pay cıkarmalarını saglar sanırım :) Her an izmir hava alanında elindeki koskocaman rulet topunu bırakan kurpiyer ve valiz girişinde bahislerini koyan kumarbazların topun nerede duracagını heyecanla izlemesini görebiliriz

3 Mayıs 2008 Cumartesi

SATIŞALAR ÜTOPİK OLARAK NASIL YÜKSELİR?

Mutlaka bu yazıyı okuyan tüm erkek arkadaşlarım kız arkadaşlarıyla, ailesiye alışverişe çıkmışlardır. Gerçekten acı çektirmenin bir yoluysa bu, bir anket yapıp en sabırlıız hangisi görmek şart. En bariz örnek ise Alsancak Gül Sokakta kaldırım taşları üstünde sabır çekip, sigara üstüne sigara içen ağabeylerim kardeşlerim çok haklı. Mağdur durumdayız.
Peki ne yapılabilir? Çeşitli cevaplar var tabi ki; ama sonrasında ki riskleri göze alabilir misiniz şüpheliyim. Her zaman hayalimdi bayanlar çılgınlar gibi o elbiseden diğer çantaya giderken biz erkekler içinde mağaza içerisinde bir bölüm olsa, kaldırımlarda üşütmesek. Ne olabilir? Mesela öyle bir oda ve içerisinde
10 tane plazmanın, rahat koltukların ve güzel içeceklerin olduğu bir play station oyun köşesi mesela. Böyle bir yerde, insan yarım saat bile bekleyebilir, bırakın yarım saati bir -iki saat sesini çıkarmadan oyun oynar durur. Böylece erkeklerle sıkılmadan da alışveriş olabiliyormuş. Akabinde bayanlar daha çok dolaşabilir ve gönül rahatlığıyla odaklandıkları konuya dönebilirler; ama tabi alışveriş sonunda erkek arkadaşlarını maçın en krtitik anında hadi kalk işim bitti derseniz istemediğiniz tepkilerle karşılaşabilirsiniz.
Malumunuz Türk Telekom yeniden bir oluşum içerisinde. Kampanyaları ve reklarıylada bu bariz bir şekilde ortada. Hele ki reklamlarda Cem Yılmaz gibi Türkiye'de neredeyse herkesi gülmekten kırıp geçiren birini oynatırsanız işler değişir.
Son reklamda da Cem Yılmaz yine kendini aşmış. Bademcik ameliyatına giren "şaşı" bir hastaya hayat vermiş ve operasyondan sonra ki istediği de ailesiyle konuşmak. Ailesi de kendi gibi şaşı hatta kedisi bile şaşı çıkınca iletişimde telekomun sınır tanımadığını yorumluyoruz...
FakaT Türk Telekom denince sert bir kurum akıma geliyor. Belki katılmayabilirisiniz ama kurumun yıllar yılı oluşturduğu iz bu bende. Son zamanlarda ki Cem Yılmaz reklamlarıyla da ben de yarattığı izlenimi yavaşça silmeye başladı. Akıllı bir hamle yaptılar doğrusu, Türkiye'nin en iyi stand-up'çılarından biriyle belki de en iyisiyle benım gibi düşünen birçok kişinin aklındaki imajı ince esprilerle silip, yerine aktif, modern ve teknolojiyle bütün haline gelmiş bir telekomünikasyon devi pozisyonuna geliyor.
Düşündürücü ve mizah yönü kuvvetli reklamlarda da Telekomun yeni tarifelerini Cem Yılmaz kılıktan kılığa girerek anlatıyor. Kedi reklamından sonra çıkan reklamda da dediği gibi: "3 kelime SO WHAT?!"